Almanya'da Müslümanlara yönelik ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemi: Cami saldırıları örneği
Özet
Almanya uzun yıllardır yabancılara yönelik ırkçı hareketlerin devam ettiği Avrupa ülkelerinden biridir. Bu ırkçı ve ayrımcı hareketler antisemitizme dönüştüğünde zirvesini yaşamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkede antisemitizm devlet politikası hâline gelmiş, savaşın bitimine doğru da bir soykırıma dönüşmüştür. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı politikaları antisemitizmden sonra son yıllarda ise İslam'a ve Müslümanlara yönelmiştir. Bu durum Avrupa ülkelerinde de zamanla ırkçılıktan İslamofobiye ve son olarak "İslam düşmanlığına" evrilmektedir. Oysaki Almanya'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ırkçı merkezli bir sistemin yıkılmasından sonra geçmişten ders çıkartılarak insan hakları merkezli bir anayasa hazırlanmıştı. Bu anayasa özellikle de beşerî sapmaya da vurgu yaparak, girişinde insanın Tanrıya ve insana karşı mesuliyet bilincini öne çıkartmıştır (Grundgesetz- Präambel=Giriş). Bu ifade ile yeni anayasa Almanya için yeni bir sayfa açmıştır. 60 yılı aşkın bir süredir Almanya'da göçmen kökenli Müslümanların sayısında artış yaşanmaktadır. Buna paralel olarak son dönemlerde Müslümanlara karşı önyargılar ve ayrımcı tutumlar sergilenmeye başlamıştır. Özellikle son dönemlerde başörtüsü, dinî eğitim, cami ve minare karşıtlığı şeklinde İslam'ın inançlarına ve dinî motiflerine yönelik eylemler şeklinde kendini göstermektedir. Bu karşıtlık zaman zaman şiddete de dönüşmektedir. Şiddet eylemleri kişilere yönelik fiziksel saldırılar ve İslami sembollere saldırı şeklinde gerçekleşmektedir. Müslümanlar arasında endişeye sebep olan bu durum toplumsal yaşamı da etkilemektedir. Almanya'da egemen olan özgürlükçü demokratik sistem bu konularda ayrımcılık, ırkçılık ve İslam düşmanlığını önlemeye yönelik tedbirler almaktadır fakat bu eylemlerin önü etkin bir şekilde kesilememektedir. Bu önlemlerin daha etkin hâle gelebilmesi için çok boyutlu politika ve tedbirlere ihtiyaç vardır. Bu çalışmada Almanya'da Müslümanlara yönelik ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemi ile ilgili geniş kapsamlı olarak araştırma yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: Almanya, Ayrımcılık, Irkçılık, İslam Düşmanlığı, Nefret Söylemi When examining the historical process, it can be observed that racism and discrimination against foreigners have existed in Germany for many years. However, this racism and discrimination reached its peak when it transformed into anti-Semitism. During the process leading up to the Second World War, anti-Semitism became a state policy in the country and eventually turned into a genocide towards the end of the war. After xenophobia and antisemitism, racism and discrimination against Islam and Muslims are nowadays also evident. This situation gradually evolves from racism to Islamophobia in European countries and ultimately transforms into "Islamophobia." However, after the collapse of a racially centered system in Germany following the Second World War, a constitution centered on human rights was prepared by learning from the past. This constitution particularly emphasizes human responsibility towards God and fellow human beings, with a reference to human aberration in its preamble (Grundgesetz-Präambel). With this statement, the new constitution has opened a new page for Germany. Muslims of migrant origin have been living in Germany for over 60 years, and recently observed prejudices against Muslims, particularly in the form of opposition to the headscarf, religious education, mosques, and minarets, have manifested themselves as hostility towards the beliefs and religious motifs of Islam, in the form of Islamophobia. This hostility sometimes turns into violence. This situation has frequently manifested itself as attacks on Islamic symbols. This situation, which causes concern among Muslims, affects social life. The liberal democratic system takes measures against discrimination, racism, and Islamophobia in these matters, but the progress of these developments cannot be effectively halted. Multidimensional measures are needed for these measures to become more effective. This study will extensively research racism, xenophobia, and hate speech against Muslims in Germany. Keywords: Germany, Discrimination, Racism, Islamophobia, Hate Speech
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=a0OMTmEd_3mfOBxT8SiBTP6yHwmXdGBP9tYSTQPgYhvWjyC6OcR9e4dAnWJhPCpAhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/5637
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]