Türk Ceza Kanununda cinsel saldırı suçu

Abstract

Toplumsal düzenin sağlanması ve adalet duygusunun zedelenmemesi için, o toplumda işlenen haksız fiillere belirli yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu yaptırımlarla mağdurun tatmin olması sağlandığı gibi, faile ve fail adaylarına da korkutma ve caydırma mesajı verilmektedir. Bir suçun karşılığında uygulanacak ceza belirlenirken hem hukuka uygun hem de toplumsal vicdanın kabul göreceği bir ceza olmalıdır. Aksi takdirde, toplumsal düzen sağlanamamakta, adalet duygusu zedelenmekte hatta faillerin cezası toplum tarafından verilmek istenmektedir. Cinsel saldırı fiili de, sınırlarının belirlenmesi ve hukuka uygun bir cezaya hükmedilebilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu belirlenme, devletin izlediği suç ve ceza siyasetiyle ve toplumun içinde bulunduğu dinamiklerle sağlanmalıdır. Cinsel saldırı suçlarının resmi istatistiklere göre, işlenme oranı belli bir seviyede iken, bu suçlara sessiz kalınan ve şikayeti engellenen vakıalar da eklenirse, işlenen suçlar arasında önemli bir yer teşkil edecektir. Bu fiillerin yaptırımı caydırıcı olursa, suçun mağdurları da sessiz kalmayıp güvenle adli mercilere ulaşacaklardır.

Certain sanctions are imposed on unjust acts committed in that society in order to ensure social order and not to damage the sense of justice. With these sanctions, the satisfaction of the victim is ensured and a message of intimidation and deterrence is given to the perpetrator and perpetrator candidates. When determining the penalty to be applied in return for a crime, there should be a punishment that is both legal and acceptable to social conscience. Otherwise, social order cannot be established, the sense of justice is damaged and even the society wants to punish the perpetrators. The act of sexual assault is also important in terms of determining the limits and imposing a punishment in accordance with the law. This determination is provided by the crime and punishment policy followed by the state and by the dynamics of the society. According to official statistics, while the rate of commitment of sexual assault offenses is at a certain level, if the cases that are kept silent and whose complaints are blocked are added to these offenses, it will constitute an important place among the offenses committed. If the sanctions of these acts are deterrent, the victims of the offense will not remain silent and will reach the judicial authorities safely.