Öğretmen adaylarının epistemolojik ve fen öğretimi yeterlik inançları açısından teknoloji kabullerinin incelenmesi
Abstract
Okullarda teknolojiye sahip olma girişimi, öğrencilerin eğitim düzeyini zenginleştirmeye yardımcı olabilir. Teknoloji öğretmenlere öğretim görevlerinde de yardımcı olur. Bununla birlikte, teknoloji öğretmenler tarafından kabul edilmezse, o zaman teknoloji yeterince kullanılmayacak ve potansiyel olarak bir etkisi görülmeyecektir. Bu bağlamda, araştırmada öğretmen adaylarının mesleki hayatlarında etkisi olduğu bilinen teknoloji kabullerinin dış değişkenler (örn. fen öğretimine yönelik yeterlik, epistemolojik inanç) tarafından ne derece yordandığı ve bu değişkenler arasında nasıl bir ilişki olduğunun araştırılması amaçlanmıştır. Araştırma betimsel araştırma desenlerinden kesitsel tarama modeli kapsamında yürütülmüştür. Çalışmanın hedef evreni Orta Anadolu'da öğrenin görmekte olan Fen Bilgisi, Okul Öncesi ve Sınıf Eğitiminde öğrenim görmekte olan 3. ve 4. sınıf öğretmen adaylarından oluşmaktadır. Araştırma örneklemi ise bu hedef evren içerisinden basit seçkisiz örnekleme yöntemi kapsamında seçilen 714 öğretmen adayından oluşmaktadır. Veri toplama aracı dört bölümden uluşmaktadır. Ölçeğin birinci bölümünde öğretmen adaylarının inançları üzerinde potansiyel ılımlı etkisinin olduğu düşünülen cinsiyet, yaş, akademik başarı gibi değişkenlerin yer aldığı Kişisel Bilgi Formu, ikinci bölümde ise Conley, Pintrich, Vekiri ve Harrison (2004) tarafından geliştirilen Epistemolojik İnanç Ölçeği (EİÖ) yer almaktadır. EİÖ 26 maddeden ve 4 faktörden (bilginin kesinliği, gelişimi, kaynağı ve gerekçesi) oluşmaktadır. Üçüncü bölümde Enochs ve Riggs (1990) tarafından geliştirilen Fen Öğretimi Yeterlik İnanç (FÖYİ) ölçeği kullanılmıştır. FÖYİ ölçeği 23 maddeden ve iki alt faktörden (sonuç beklentisi ve özyeterlik) oluşmaktadır. Dördüncü bölümde ise Kartal ve Kartal (2018) tarafından geliştirilen Teknoloji Kullanım Niyeti ölçeği kullanılmıştır. Teknoloji Kullanım Niyeti ölçeği 28 maddeden ve 4 faktörden (algılanan kullanışlık, algılanan kullanım kolaylığı, kullanıma yönelik tutum ve davranışsal niyet) oluşmaktadır. Verilerin analizine geçmeden önce verilerin normallik varsayımlarına ilişkin Kolmogorov-Smirnov ve Çarpıklık-Basıklık analizleri yapılmış ve verilerin normal dağılım gösterdiği görülmüştür. Betimsel analizlerde yüzde, frekans, ortalama ve standart sapma kullanılmıştır. Cinsiyet ve sınıf düzeyi gibi ikili değişkenler için bağımsız gruplar t testi, ikiden fazla değişkenler için ise ANOVA testi kullanılmıştır. Gruplar arası farkın anlamlı çıkması durumunda Cohen's d ve eta-kare (?2) etki büyüklüğü hesaplanmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla Pearson korelasyon katsayısı, değişkenlerin yordama gücünü? hesaplamak için çoklu doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmen adaylarının davranışsal niyetleri ile algılanan kullanışlık, algılanan kullanım kolaylığı ve kullanıma yönelik tutum arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Öğretmen adaylarının teknoloji kullanımdaki davranışsal niyetleri ne derece güçlü ise teknoloji kullanışlılığı, kullanım kolaylığı ve teknolojiyi kullanmaya yönelik tutumlarının da o derece güçlüdür. Ayrıca öğretmen adaylarının teknoloji kullanım niyetindeki değişimin önemli bir oranı epistemolojik ve fen öğretimine yönelik yeterlik inançları tarafından açıklanmaktadır. The initiative to have technology in schools can help enrich the quality of education for students. Technology also helps teachers with their teaching tasks. However, if teachers do not accept the technology, the technology will not be used sufficiently and will not affect education. In this context, the study aimed to investigate the extent to which technology acceptance is predicted by external variables (e.g., science teaching efficacy and epistemological beliefs) and what kind of a relationship is between these variables. The research was conducted within the scope of the cross-sectional survey model. The study's accessible population consists of 3rd and 4th-grade pre-service teachers studying Science, Preschool, and Classroom Education in Central Anatolia. The research sample consists of 714 pre-service teachers selected from this universe via random sampling. The data collection tool consists of four parts. There is a Personal Information Form in the first part of the scale, which includes variables such as gender, age, and academic achievement. The second part includes the Epistemological Belief Scale (SEBS) developed by Conley, Pintrich, Vekiri, and Harrison (2004). SEBS consists of 26 items and four factors (certainty, development, source, and justification of knowledge). The Science Teaching Efficacy Beliefs Instrument (STEBI) developed by Enochs and Riggs (1990) was used in the third part. The STEBI consists of 23 items and two sub-factors (outcome expectation and self-efficacy). In the fourth part, the Intention to Technology Use Scale developed by Kartal and Kartal (2018) was used. The Intention to Use Technology Scale consists of 28 items and four factors (perceived usefulness, perceived ease of use, attitude towards use, and behavioral intention). Before analyzing the data, Kolmogorov-Smirnov and Skewness-Kurtosis tests were performed for the data's normality assumptions, and it was observed that the data showed a normal distribution. Percentage, frequency, mean, and standard deviation were used in descriptive analysis. Independent groups t-test was used for binary variables such as gender and grade level, and the ANOVA test was used for more than two variables. If the difference between groups is significant, Cohen's d and eta-square (?2) were calculated for effect size. Pearson correlation coefficient was used to determine the relationship between variables, and multiple linear regression analysis was used to calculate the predictive power of the variables. According to the results of the research, it is seen that there is a significant positive relationship between the behavioral intentions of teacher candidates and perceived usefulness, perceived ease of use, and attitude towards use. The stronger the pre-service teachers' behavioral intentions in using technology, the stronger their technology usefulness, ease of use, and attitudes towards using technology. Besides, a significant change in pre-service teachers' intention to use technology is explained by their scientific epistemological and efficacy beliefs for science teaching.
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=wf-FPgY-5qjHEzEoOgvMsxyTkg3sryeW9wS86dxQYARdPeH7tqVDak6tKxPOPUQGhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/6515
Collections
- Tez Koleksiyonu [651]