Iraklı Kadınlarda Polikistik Overli Hastalarda Cyp11a1 Ve Cyp19a1 Genlerinin Polimorfizmlerinin Taranması
Künye
Al-Bahdali, Sarah Shamil Blasim.Iraklı Kadınlarda Polikistik Overli Hastalarda Cyp11a1 Ve Cyp19a1 Genlerinin Polimorfizmlerinin Taranması. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024.Özet
Polikistik over sendromu (PKOS), doğurganlık çağındaki kadınlarda görülen karmaşık,
heterojen ve multigenik bir hastalıktır. PKOS'un kesin mekanizması henüz tam olarak
anlaşılamamıştır; genetik, çevresel, beslenme, metabolik ve diğer etkileşimler
vardırPolikistik over sendromlu kadınlar hamilelik sırasında düşük, erken doğum,
intrauterin ölüm veya ölü doğum gibi çeşitli durumlardan muzdariptir. Bu sendroma sahip
kadınlarda aynı zamanda insülin direnci yüksektir. PKOS’lu hastalarda kan lipit
düzeyindeki dengesizlik, bozulmuş glikoz toleransı ve tip 2 diyabet çok yaygın görülür.
Bu sendromun prevalansı üreme çağındaki kadınlarda %4-20 arasında değişmektedir.
PKOS çoklu fenotiplere sahip heterojen bir hastalık olmasına rağmen klasik olarak
hiperandrojenizm ve oligoanovulasyon ile karakterizedir. PKOS'lu kadınlarda luteinize
edici hormon (LH) seviyeleri yüksek ve folikül uyarıcı hormon (FSH) seviyeleri
düşüktür. Polikistik over sendromlu kadınlarda hiperandrojenizm görülür ve östrojen
üretimi az, androjen üretimi fazladır. Bu hormonal dengesizlikler nedeniyle polikistik
over sendromlu kadınlarda sıklıkla düzensiz yumurtlama ve düzensiz adet döngüsü
vardır. Polikistik over sendromunun bir nedeni olabilecek çok sayıda biyokimyasal yol
tanımlanmış ve bu yollar için steroid hormonlarının biyosentezinde, metabolizmada,
üreme ve gonadal hormonların etkisinde, enerji, insülin salgılanması gibi obezitenin
düzenlenmesinde rol oynayan genler dahil olmak üzere birçok gen test edilmiştir. Bu
çalışmada yaş faktörü, açlık kan şekeri (FBG), hemoglobin A1c (HbA1c), insülin direnci,
lipit profili, böbrek fonksiyon testi, cinsiyet hormonları gibi polikistik over sendromu ile
ilgili bazı faktörlerin etkisini araştırmayı amaçladık. Bu çalışma ayrıca LH, FSH,
prolaktin, testosteron, estradiol, progesteronun yanı sıra tiroid fonksiyon testlerini de
içermektedir. Çalışmada polikistik over sendromlu Iraklı kadınlarda CYP11A1 ve
CYP19A1 genlerinin genetik polimorfizmlerin araştırılmıştır. Bu çalışma Irak'ın Maysan
Provence şehrinin Amara İlçesi'ndeki Maysan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin
jinekoloji bölümünü ziyaret eden 100 kadın üzerinde gerçekleştirildi. Çalışma grubu,
polikistik over sendromu tanısı konulan yaş ortalaması 30,56±8,42 yıl olan 50 kadın ve
yaş ortalaması 29,62±7,62 yıl olan 50 sağlıklı kadından oluşmaktadır. Bu çalışmada tiroid
xi
fonksiyon testlerine ek olarak kandaki RBG, HbA1c, insülin direnci, lipit profili, böbrek
fonksiyon testi, LH, FSH, prolaktin, testosteron, estradiol, progesteron gibi seks
hormonlarının düzeylerine bakıldı. PKOS'lu Iraklı kadınlarda CYP11A1 (rs700519) ve
CYP19A1 (rs2414096 ve rs2414097) genlerinin genetik polimorfizmleri Sanger dizilimi
kullanılarak sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırıldı. PKOS grubunun %52'sine
evlendikten sonra tanı konduğu, %72'sinde aile öyküsünün olduğu ve %78'inin kronik
hastalıklara sahip olduğu görüldü. PKOS grubunun tamamı (%100,0) diyetlerinde fast
fooda bağımlıydı. Biyokimyasal incelemeler için sonuçlar, PKOS ve kontrol grupları
arasında çalışılan parametreler açısından önemli farklılıklar gösterdi. PKOS grubunda
FBG, HbA1c, insülin direnci düzey ortalamaları kontrol grubuna göre anlamlı derecede
yüksekti. Sonuçlar kan üre (BU) ve serum kreatinin testlerinde anlamlı olmayan
farklılıklar ortaya çıkardı. Kolesterol düzeyinde de aynı sonuç ortaya çıktı ancak PKOS
grubunda serum trigliserit (TG) ve düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) düzeylerinde
anlamlı artış görüldü. Kontrol grubunda ise yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL)
düzeyinde kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde azalma görüldü. Ayrıca karaciğer
fonksiyon testi sonuçlarında PKOS grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olmayan
farklılıklar görüldü. PKOS grubunda AST düzeyi, kontrol grubuna göre daha düşüktü.
PKOS grubundaki ALT ve ALP düzeyi ise kontrol grubuyla karşılaştırıldığında daha
düşüktü. PKOS grubunda kontrol grubuna göre LH, FSH, testosteron, estradiol hormonu
düzeylerinde anlamlı artış vardı fakat prolaktin düzeyi açısından anlamlı bir fark yoktu.
Ayrıca PKOS grubunda tiroid hormon sonuçlarında kontrol grubuna göre anlamlı
farklılıklar ortaya çıktı. PKOS grubunda kontrol grubuna göre T3 hormonu düzeyinde
anlamlı artış gözlenirken, PKOS grubunda T4 ve TSH hormon düzeylerinde kontrol
grubuna göre anlamlı olmayan azalma vardı. Leptin hormonu sonuçları PKOS grubunda
kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde artış gösterdi. CYP11A1 rs700519'un Sanger
yöntemiyle yapılan PCR dizilimi sonuçları, genin bu bölgesinde herhangi bir genetik
varyasyon bulunmadığını, tüm PKOS ve kontrol gruplarının GG genotipine sahip
olduğunu gösterdi. Ayrıca amplifiye segmentte rs700519 dışında ek bir genetik
varyasyona rastlanmadı. CYP11A1 rs2414096'nın Sanger yöntemiyle PCR sekanslama
sonuçları, PKOS grubunda kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı bir fark yoktu.
GG, GA ve G aleli yüzdesini gösterirken (%24,0'a karşı %26,0, OR: 0,8, pc) : %48,0 vs.
% 60,0 OR: 0,62, pc: 0,233 ve %48,0 vs. %56,0, OR: 0,0,73, pc: 0,260). AA genotipi ve
A aleli sonuçları PKOS grubunda kontrol grubuna kıyasla alamlı bir fark göstermedi
(%28,0 vs. %14,0, OR: 2,39, pc: 0,091 ve %52,0 vs. %44,0, VEYA: 1,38, adet: 0,260).
Ek olarak, CYP19A1 rs2414096 dizilimi sonuçlarıyla başka bir genetik varyasyon ortaya
çıktı. CYP19A1 rs2414097 sonuçları, kontrol grubuna kıyasla PKOS grubunda GG
genotipleri ve G alelinin düzeltilmiş, anlamlı olmayan bir artış yüzdesini gösterdi (%20,0
vs. 8,0) %, OR: 2,88, pc: 0,091; sırasıyla %42,0 ve %35,0, OR: 1,34, pc: 0,312). GA, AA
genotipleri ve A aleli sonuçları PKOS grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olmayan
bir azalma yüzdesi gösterdi (%44,0 vs. %54,0, OR: 0,67, pc: 0,322; %36,0 vs. 38,0) %,
OR: 0,92, pc: 0,839 ve %58,0 vs. %65,0, OR: 0,47, pc: 0,312). Mevcut sonuçlardan
PKOS'lu hasta grubunda FBG, HbA1c, insülin direnci, LH, FSH, testosteron, estradiol,
progesteron, T3 ve leptin hormonu düzeylerinin sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında
anlamlı düzeyde arttığı sonucunu çıkarabiliriz. PKOS hasta grubunda HDL düzeyinde
azalma görüldü. Ayrıca her iki grupta da CYP11A1 geni rs700519 için herhangi bir
genetik varyasyon ortaya çıkmadı. CYP19A1 geninde ise rs2414096 için AA/A
genotip/alel yüzdeleri ve rs2414097 için GG/G genotip/alel yüzdeleri PKOS hasta
grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olmayan bir artışla düzeltildi.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [134]