Esir edilen ve esaretten kurtulan General Charles Vere Ferrers Townshend'in tâbi tutulduğu değerlendirmeler
Özet
20. Yüzyılda İngiltere'nin Akdeniz'deki menfaatlerine petrol de dâhil olmuş, bu konuda her türlü tehdidin etkisiz kılınması edilmesi yönündeki kararlılık, İngiliz diplomasisinin esasını oluşturmuş, General Charles Vere Ferrers Townshend, Birinci Dünya Savaşı'nda emrine 6. Hint Tümeni verilerek 1915 yılı başlarında Irak Cephesi'nde görevlendirilmiştir. Halil (Kut) Paşa tarafından Kût-ül Amara'de kuşatılan General Townshend ve birlikleri, 29 Nisan 1916'da çözüm yolunu teslim olmakta bulmuşlardır. İshak Bey'in refakatiyle General Townshend, 3 Mayıs 1916'da vapurla Bağdat'a yola çıkmış, diğer generaller ise 4-5 Mayıs 1916' da bir kısım subaylarla beraber Bağdat'a sevk edilmiştir. İngiliz ve Hintli esirler daha sonra Anadolu'da çeşitli kamplara yerleştirilmiştir. General Townshend'ın ve beraberindeki grubun İstanbul yolculuğu, 12 Mayıs 1916 günü başlayıp, 3 Haziran 1916'da sona ermiştir. General Townshend'ın esaret hayatı Heybeliada ve Büyükada'da geçmiş, esareti boyunca kendisine her türlü kolaylık gösterilmiştir. O, esir değil adeta bir misafir olarak görülmüştür. General Townshend, esaretini geçirdiği 29 Nisan 19016'dan 20 Ekim 1918'e kadar zaman diliminde Türkleri tanımış, Türkler arasında da kendi öz yapısına uygun intiba ve etki bırakmıştır. Türklerin memnun edici yaklaşımlarına, kendisi ve İngiliz askerlerinin esaret hayatlarının nihayetlenmesi için şükran ifadesi olarak arabuluculuk görevi üslenmiştir. General Townshend, ülkesine dönüşü sonrasında İngiliz diplomasını eleştirmiştir. Türkiye'yi düşman bir ülke olarak değil onu kazanılması gereken bir müttefik olarak görmek istediğini söylemekteydi. Bu bağlamda General Townshend Türkiye'yi ziyaret edecek ve bir Türk dostu olarak çabalayacaktır. Anahtar Kelimeler: Esirlik, General Townshend, Irak Cephesi, Kût-ül-Amâra, Millî Mücadele In the 20th century, oil was included in Britain's interests in the Mediterranean, and the determination to neutralize any threat in this regard was the basis of British diplomacy, General Charles Vere Ferrers Townshend said in the First World War. He was appointed to the Iraqi Front in early 1915. General Townshend and his troops, surrounded by Halil (Kut) Pasha in Kût-ul Amara, found their way to a solution on April 29, 1916. Accompanied by Mr. Ishak, General Townshend left for Baghdad by ferry on May 3, 1916, while the other generals were transferred to Baghdad with some officers on May 4-5, 1916. British and Indian prisoners were later placed in various camps in Anatolia. General Townshend's and the accompanying group's journey to Istanbul began on May 12, 1916 and ended on June 3, 1916. General Townshend's life of captivity was in Heybeliada and Buyukada, and all kinds of conveniences were shown to him throughout his captivity. He was seen as a guest, not a prisoner. From April 29, 19016 to October 20, 1918, when he spent his captivity, General Townshend recognized turks and made an impression and influence among Turks in accordance with his own structure. The dissatisfied approaches of the Turks were as a mediator's statement of gratitude for the end of the captivity lives of him and the British soldiers. General Townshend criticised his British diploma during his return home. He said he wanted to see Turkey not as a hostile country, but as an ally that needed to be won. In this context, General Townshend will visit Turkey and strive as a Turkish friend. Keywords: Captivity, General Townshend, Iraqi Front, Kût-ul-Amâra, National Struggle
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=9MiDp3x86xrwjpi5-14w-TbpNTdtvnSd2668Y5o7iGyqlBDttU9cFdi8Yl1nGOBUhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/5892
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]