İki devir, bir kurum; Asakir-i Mansure-i Muhammediye'den 1960 Türkiye'sinin Kara Kuvvetlerine; asker alma işlemleri ve özlük hakları
Özet
Mete Kağan ile sistematik kuruluşunu gerçekleştirdiği genel kabul gören Türk kara ordusu, köklü bir ordu geleneği ile tarih sahnesindeki yerini almıştır. Tarihsel mazisiyle Beylik, İmparatorluk ve Devlet gibi siyasi oluşumlar içerisinde varlığını koruyan ve geliştiren kara ordusu önemini hem devlet hayatında hem de "vatandaş" nazarında sürdürmeye devam etmektedir. Bu yönüyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi: "Ordumuz; Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi" olmayı devam ettirmektedir. Tarihin hemen her devrinde, devlet kurma tecrübelerini tescilleyen Türklerin bu başarısında disiplinli kara ordusuna sahip olmaları başat rol oynamıştır. Ordunun yeri Türk devletlerinde bu kadar önem arz ettiği için olsa gerek devletin zafiyeti ortaya çıktığında da bu durumun giderilmesi adına üst düzey yöneticilerin veya bürokratların aklına gelen ilk değişim girişimi ordu ile ilgili olmuştur. Osmanlı Devleti'nin eski ihtişamlı günlerine dönebilmesi adına askeri alanda yapılmak istenen ıslahatlar bu düşünceyi desteklemek için yeterli delili teşkil etmektedir. Osmanlı Devleti'nde yapılmak istenen ıslahatlar ilk etapta askeri alanda düşünülmüş ve daha sonra alan genişletilmiştir. Yüzeysel yenilik çalışmaları, eskiyi koruma alışkanlıkları, yeniye karşı farklı nedenlerle gösterilen direnç, toplumsal destek yoksunluğu, gerekli barış ortamına kavuşamama, coğrafi sıkıntılar ve yöneticilerin süreci istikrarla devam ettirebilecek kabiliyete sahip olmaması gibi nedenlerle amaca ulaşılamamıştır. Modern Türk ordusunun nüvesinin oluşturulmasında Osmanlı padişahlarından III. Selim ve II. Mahmut büyük bir öneme haizdir. Bu dönemlerin ordusunu temsil eden Nizam-ı Cedit ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye için Hatt-ı Hümayun ve nizamnameler çıkarılırken ileriki yıllarda aynı yasal düzenlemeler bu kez modern Türk ordusu için yasa, tüzük, nizamname, genelge, muhtıra ve talimnamelerle süre gelmiştir. Bu çalışmada modern tarzda kabul edilen ve II. Mahmut dönemi Osmanlı ordusu ile başlayarak Tanzimat, Meşrutiyet ve nihayetinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ordu yapılanması ele alınmıştır. Tez konusunu modernleşmenin en belirgin dönemi olan II. Mahmut ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye ile başlatmayı uygun gördük. Konunun bitiş noktasının tespitinde ise Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir siyasi kırılma noktası olan 1960 yılını esas aldık. It is generally accepted that the Turkish Army completed its systematic foundation with the Mete Kağan and took its place in history with a well-established army tradition. The army has preserved and continued its existence during the different eras of the state. Our army continues to be, as Mustafa Kemal Atatürk states, the representation of the Turkish unity, power, capability and patriotism. The reason of Turks' founding states throughout history is the disciplined army. As the army has such an important role in the Turkish states, it might be the reason why the governors and bureaucrats attempted to carry out reforms in the army when a weakness occurred in the state. Reforms in the military field in order to return the Ottoman Empire to its glorious days prove this idea. The reforms in the Ottoman Empire were related to military at first, then were expanded to other fields. But they were not successful because of the shallow reform attempts, the tendency to reserve the old tradition, resistance to the new, lack of social support, the unstable environment, geographical problems and the rulers' incapability to perpetuate the process. The Ottoman sultans Selim III and Mahmut II have an important effect on laying the foundations of the modern Turkish army. Rescripts and regulations were implemented for Nizam-ı Cedit and Asakir-i Mansure-i Muhammediye which represent the army during the two sultans' reigns. Later, similar legislative regulations continued to exist with laws, rules, regulations, notices, cahiers, journals and field manuals. This study deals with the modern army during the reigns of Selim III and Mahmut II, the Tanzimat Era, the Meşrutiyet Era and the Turkish Republic. The study begins with the most significant period of modernization, of Selim II and Nizam-ı Cedit, and ends with the year 1960 when a political breaking point was experienced in the history of the Turkish Republic.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=WBc656i315e2eV6-EZV1ok0S30dToItQUeJa74ehrHdaQXivcqxaZ8yEodXBObPuhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/6084
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]