Kore Savaşı'nda Türk ordusu
Özet
Kore, ülke olarak, tıpkı ülkemizin Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü vazifesi gördüğü gibi, Asya Kıtası ve bir okyanus devleti mahiyetinde olan Japonya arasında köprü vazifesi görmektedir. Bu konumu nedeniyle Kore'nin jeopolitik/stratejik açıdan önemi büyüktür. Japonya'nın yıllarca sömürge alanı olarak kullanımına yönelik bir takım girişimlerden belirttiğimiz gibi bu ülkeye geçiş aşamasında köprü vazifesi olan Kore de nasibini almış ve tarih boyunca gerek komşularının ve gerekse Japonya'ya bir takım menfaatler için geçmek isteyenlerin işgallerine sahne olmuştur. Bu işgal hareketlerinin en büyük etkileri ise 1939 – 1945 yılları arasında süren ve Dünya çapında büyük devletlerin yer aldığı askerî bir harekat olan II. Dünya Savaşı sonrasında görülmüştür. Tamamen tarafsızlığın pek de mümkün olmadığı dönem şartları içinde itilaf ve müttefik bazlı oluşumlar savaş sonrasında da soğuk savaş şeklinde yaptırımlarını devam ettirmişlerdir. Bu yaptırımlar kimi ülkelerde iç karışıklıklar şeklinde sirayet etse de Kore'de durum silahlı çatışma ortamı şeklinde zuhur etmiştir. Dönem içinde yeni yeni kendine gelmeye ve gelişimlerinin ilk adımlarını atmaya başlayan ülkemiz açısından Dünya barışı ve mevcut gerginliklerin ülkeye sirayetinin engellenmesi adına Kore'ye askerî birlik gönderilmiştir. Bu yardımda temel maksat meydana gelen ülkesel feveranı dindirerek bunun yansımalarının etkisinden kurtulmak ve Dünya barışına katkıda bulunmaktır. Ancak barış arayışı ekseninde gerçekleştirilen tek faaliyet de bu değildir. Ülkesel güvenlik ve yine genel anlamda Dünya barışına katkıda bulunmak adına NATO olarak bilinen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütüne üye olmak çabaları da bu anlamda atılan adımlardandır. Bahsedilen silahlı çatışma ortamı kapsamında 25 Haziran 1950 tarihinde Kuzey Kore Güney Kore'ye saldırmıştır. Bu dönemde Dünya barışını sağlama adına oluşturulmuş olan Birleşmiş Milletler kuruluş amacına hizmet edecek bir karar alarak işgal altında olan Güney Kore'ye askerî mahiyette bir yardım talebini üyelerine iletmiştir. Birleşmiş Milletler üyelerinden olan Türkiye bu çağrıya olumlu yanıt vermiş ve Güney Kore'ye yardım amaçlı olarak 5000 kişilik bir kara kuvveti göndermiştir. Dönemin siyasal yapılanması içinde bu karara karşı çıkanlar olsa da gerek Dünya barışı ve gerekse yeni oluşum içinde olan bir devletin bekası için verilen karar geri alınmamıştır. Mevcut savaş ortamının ülkemize uzak bir coğrafyada olması dönem itibariyle haberleşme imkânlarının da kısıtlı olması nedeniyle pek ilgiye maruz kalmayabilirdi. Ancak askerlerimizin Güney Kore'ye gitmesi nedeniyle kamuoyu tarafından savaşın gidişatına dair bilgilendirilme talepleri Türk basınının gözlerinin sürekli olarak bu savaşta olmasını sağlamıştır. Hatta imkân bulan bazı gazeteler askerî birliklerin ardından Güney Kore'ye savaş muhabirleri göndererek yakından takip ve sıcağı sıcağına haber ulaştırabilme gibi imkânlar sağlamışlardır. Savaşta askerlerimizin yer alması ve henüz yakın bir tarihte iki kapsamlı savaşın yaşanması nedeniyle savaş psikolojisini atlatamayan Anadolu insanı, Kore Savaşı'nı da ülkesel bir savaş gibi görerek acılarını içlerinde hissetmişlerdir. Mevcut savaş durumu neticelendiğinde ortaya gerçek bir galibiyet durumunun çıkmış olduğunu söylememiz mümkün değildir. Nitekim Kuzey Kore yaptığı işgal neticesinde dilediği hedeflere ulaşamamıştır. Ancak Güney Kore'nin savaşın nihai sonuçlarından olan ülkesel anlamda gerileme gibi durumları yaşamış olması kuvvetle muhtemeldir. Diğer açıdan ele alındığında Kuzey Kore için de binlerce askerin farklı bir ülkeye sokulması ve burada donatılması, giydirilmesi vb. masraflardan kaynaklı bir ekonomik sıkıntıya maruz kaldığı da söylenebilir. Sonuç itibariyle mevcut savaş ortamının olaya dâhil olan tüm ülkeler açısından olumsuz sonuçları olmuştur. Korea is a peninsula between Asia and Japan wich has a geopolitical importance. Korea, because of this geopolitical importance, has been invaded by his neighbors since the beginnig of his history. Cold war which has increased its violence over the bipolar World that became into existence following the Second World War, turned into an armed conflicht in Korea. Turkey, on the assumption that she will be faced with a similar aggression and also feeling a concern towards the future of global peace, sent her troops to Korea without obtaining the approval of Turkish National Grand Assembly. Its main target was set as to provide the integration with the Europe and become a member of NATO for her security. The public opinion was also driven in this direction and its support was obtained. The existence of Turkish military troops in Korea and her sensing of Soviet threats which have been posed since 1945, maintained the sensitivity that felt by the public opinion in this regard. In June 25, 1950, North Korea attacked South Korea and the Korean War started. United Nations made an agreement to ensure the peace. United Nations asked for some help to South Korea from its members to be able to state the peace. With this decision, Turkey sent for fiwe thousond backbiter soldier force to Korea. Contradictory political parties criticized the decision of the Goverment (Democrat Party) about sending force Turkish puplic followed the Korean War and the struggle of Turkish soldiers in Korea with a great attention. Some of the newspapers delivered hhe news to puplic abaut Turkish soldiers by sending war correspondents. Turkish puplic called those soldiers "Hero" who fougth in Korea. They all were very proud of their soldiers achievement. But, there was no real winner side of war, the war finished at its starting point. For us; epics that are created at Korea, unending memories of brave Mehmets who went to Korea are the things that are left behind.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=sY7m19PfcL6F1NUw-cr80L8f3XtmjvP5mMItROyW14prsRP57FouKlGU1eRD0gz2https://hdl.handle.net/20.500.12513/6270
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]