Meşruiyet ve meşruiyet temelinde TBMM'ne atfedilen mütalâa ve değerlendirmeler (1920-1923)
Özet
Meşruiyet; meşru olma, kanuna uygun bulunma demek olup, iktidar sahibinin veya prensipler sisteminin haklılığı, siyasî iktidarın halkın rızasına ve tasvibine dayandırılması durumudur. Bu temelde vatan ve namusun muhafaza edilmesi amacıyla ülkenin muhtelif yerlerinde askerî ve silahlı direniş teşkilâtları oluşturulmuş, kongreler toplanmıştır. Millet ve milliyet kavramları Türk tarihinin ve kültürünün kaçınılmaz bir gelişmesi neticesinde yavaş yavaş siyasî bir kavram şekline bürünmüştü. Bu durum, ülke sınırları dâhilinde bulunan insanları hürriyet ve istiklâl fikri etrafında birleştirmiştir. Son Osmanlı Mebuslar Meclisi'nin 16 Mart 1920 tarihindeki İstanbul'un fiilen işgali üzerine çalışamaz hâle düşmüş, Mebuslar Meclisi'nin 11 Nisan 1920 tarihinde resmen feshedilmesi ülkede meşrutiyet idaresinin kaldırılarak millet temsilcilerine dayanmayan bir keyfî idare hükûmetinin çalışmasına imkân vermiştir. Türkleri millî iradesini dile getirecek bir resmî müesseseden mahrum bırakmıştır. Bu çalışma ile meşruiyet temelinde Türk İstiklâl Savaşı'nı sevk ve idare eden TBMM'ne yöneltilen mütalâa ve değerlendirmeler incelenmiştir. TBMM, siyasî iktidarın varlık sebebinin halk için akıllıca iş gören bir anlama kavuşturulduğu, halkın rızası ve onayına dayanan, toplumsal mutabakatı yansıtan bir organ olmuş, milletin tek temsilcisi sıfatıyla kuvvetler birliği sistemini benimsemiş, yeni bir Türk Devleti'nin esaslarını belirlemiş ve İstiklâl Mücadelesi'nin sevk ve idare edeni olmuştur. Meclisin kendi üyeleri tarafından meşru hakkın elde edilmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde toplanılması; "…Dört tarafta memleketimizi, vatanımızı muhat olan tehlikenin önünde aslanlar gibi dikilmek ve hain din düşmanlarımızın karşısında tarihimize, ecdadımıza lâyık bir evlât olduğumuzu ispat etmek… …Bizi buraya sevke saik olan sebebi yegâne istihlası vatan endişesidir…" şeklinde ifade edilmiştir. Legitimacy; Being legitimate means being in compliance with the law, and the justification of the owner of power or the system of principles is the state of basing the political power on the consent and approval of the people. On this basis, in order to preserve the homeland and honor, military and armed resistance organizations were formed in various parts of the country and congresses were convened. The concepts of nation and nationality gradually took the form of a political concept as a result of the inevitable development of Turkish history and culture. This situation united the people within the borders of the country around the idea of freedom and independence. The fact that the last Ottoman Chamber of Deputies was incapable of working after the actual occupation of Istanbul on March 16, 1920, and the official dissolution of the Assembly of Deputies on April 11, 1920, abolished the constitutional administration in the country and allowed the operation of an arbitrary government that was not based on national representatives. This situation deprived the Turks of an official institution to express their national will. In this study, the opinions and evaluations directed to the Turkish Grand National Assembly, which directed and administered the Turkish War of Independence on the basis of legitimacy, were examined. The Grand National Assembly of Turkey has been an organ that reflects the social consensus, based on the consent and approval of the people, in which the reason for the existence of political power has been given a meaning that works wisely for the people; at the same time, as the sole representative of the nation, the Assembly adopted the unity of forces system, determined the principles of a new Turkish State, and became the leader and administrator of the Struggle for Independence. Obtaining the legitimate right by the members of the Assembly and convening in the Turkish Grand National Assembly; It has been stated as follows: "…to stand like lions in front of the danger plaguing our country and homeland on all four sides, and to prove that we are a worthy son to our history and our ancestors in the face of our treacherous religious enemies… …The only reason that drove us here is the concern for the homeland…"
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=5XiSE4yCP_gmnukpMEp65Zugw4qMBxJnAJDcOFgQJZ1HqE7wgXeg5Fa33RZ2EvoWhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/6349
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]