Özel ceza kanunlarında silah kullanma yetkisi
Özet
İnsanlığın temel ihtiyaçları, geçmişten günümüze yeme, içme, barınma ve güvenlik ihtiyaçları olmuştur. İnsanların toplu halde yaşadığı düzen içerisinde düzenin devamlılığının sağlanması amacıyla bir yöneten ve yönetilen olgusu çerçevesinde devlet düzeni oluşturulmuştur. En ilkelinden en modernine devletin asli görevleri arasında yer alan bu düzeni sağlamak ve korumak ancak güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi ile mümkün olmaktadır. Devlet, bu asli görevini oluşturduğu kurumlar ve kolluk kuvvetleri ile sağlamaktadır. Kamu düzeninin sağlanması adına icra ve inzibat gücü olarak görev yapan kolluk kuvvetlerinin zor ve silah kullanma yetkisi 1982 Anayasasında yer almıştır. Polise zor ve silah kullanma yetkisi veren en temel düzenleme 2559 sayılı PVSK olmakla birlikte 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu da kolluğa silah kullanma yetkisi veren özel ceza kanunları arasında yer alır. Ancak bu kanunlarda kolluğa verilen zor ve silah kullanma yetkileri incelendiğinde kanunlar arasında bir birliktelik bulunmamakla birlikte 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2006 tarihli Ek Madde 2'de yer alan kolluğun silah kullanma yetkisine yapılan düzenleme demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri arasında yer alan insan haklarına saygılı devlet düzenine aykırı nitelik taşımaktadır. Kolluğa verilen silah kullanma yetkisinin görevlilerce son çare olarak düşünülmesi, kolluğun herhangi bir direnişle karşılaşması halinde bu direnişi kırmak adına zor kullanmanın aşamalarını iyi bilerek pratikte uygulayabileceği bir düzenin varlığı şarttır. Anahtar Kelimeler: Kolluk, Zor ve Silah Kullanma Yetkisi, İnsan Hakları, Ölçülülük ve Orantılılık, Terörle Mücadele Kanunu The basic needs of humanity have been the needs of food, drink, shelter and security from past to present. In order to ensure the continuity of the order in the order in which people live collectively, the state order has been established within the framework of a governing and governed phenomenon. Ensuring and protecting this order, which is among the main duties of the state, from the most primitive to the most modern, is only possible with the fulfillment of security services. The state provides this primary duty with the institutions and law enforcement agencies it creates. The authority of the law enforcement officers, who act as enforcement and police forces to maintain public order, to use force and weapons is included in the 1982 Constitution. While the most basic regulation that authorizes the police to use force and weapons is PVSK numbered 2559, Anti-Terror Law No. 3713 and Anti-Smuggling Law No. 5607 are among the special penal laws that authorize law enforcement to use weapons. However, when the powers given to the law enforcement in these laws are examined, there is no unity between the laws, although there is no unity between the laws, the regulation made in the Additional Article 2 of the Anti-Terror Law No. 3713 of 2006 on the power of the law enforcement officers to use weapons, and the state order respecting human rights, which is among the basic principles of the democratic state of law. is inconsistent. It is essential that the authorities consider the authority to use weapons given to the law enforcement as a last resort, and that there is a system in which the law enforcement can implement it in practice, knowing well the stages of using force in order to break this resistance in case of any resistance. Keywords: Law Enforcement, Authorization to Use Force and Weapons, Human Rights, Proportionality and Proportionality, Anti-Terror Law
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=CG8WvdvvxJP04Unr7Yecf-hCQ5xPoWhRwd9SuGy4FGOyc6H296i6giBeS2Dz_ct8https://hdl.handle.net/20.500.12513/6550
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]