Türk milliyetçiliğinin Millî Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında donanımı nispetinde siyasî ve toplumsal işlevi
Özet
Tarih öncesi dönemlerden itibaren millet görünümüne sahip olan Türklerin, sonraki süreçlerde farklı coğrafi ve kültürel temasları neticesinde millet görünümünün kavramsal bir değişime uğradığı, çeşitli inanç ve dillerin etkisinde bu görünümden uzaklaştığı ya da anlamını yitirdiği görülmektedir. Milliyetçilik telakkisinin etkin olmaya başladığı dönemde milliyetçiliğin, her toplumda olduğu gibi Türk toplumunda da etkin olduğu görülmüştür. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren kendisini hissettiren bu akım, bir imparatorluğun yıkılışı anlamına gelirken diğer tarafta millî bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaya çıkmasına etki etmiştir. Ele alınan çalışmada, milliyetçi söylemlerin ve uygulamaların Türk milletine olan etkilerine ve onun dönüşümüne yer verilmiştir. Bulunduğu coğrafya dolayısıyla çevresiyle Türkiye'nin etkileşimine, bu etkileşimin neticesinde nasıl bir pozisyon aldığı üzerinde durulmuştur. Ayrıca, Sevr Antlaşmasıyla tahakküm altına alınan bir milletin, modern, çağdaş, laik ve millî saikler aracılığıyla kendi kaderini tayin etme sürecine değinilmiştir. Millî Mücadele ile birlikte bu çabaların askerî, siyasi, kültürel, toplumsal olarak ele alındığı gözlemlenmektedir. Teslimiyetçi politika yürütenlere ve ikircikli düşüncelere sahip olan toplumun bir kesimine rağmen bu mücadele kararlılıkla yürütülmüştür. Milliyetçiliğin kavramsal bağlamda etkileşim hâlinde bulunduğu çağdaşlaşma, demokrasi, cumhuriyet gibi kavramların Türk toplumuna entegre edildiği görülmektedir. Millî perspektife dayalı anlayış, iç ve dış siyasette belirleyici ve etkin bir konumda yer almıştır. Türk milliyetçiliği, içerisinde bulunduğu dönemde, saldırgan bir siyaset anlayışını benimsemediği gibi "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" prensibi gereğince kendi bünyesinde huzuru ve bağımsızlığı hedeflerken, aynı zamanda küresel barışa da katkı sunmayı amaçlayan bir politika geliştirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan etik ve değerlerin, Cumhuriyet'in istikrarının sağlanmasında ve Türk milletinin bağımsızlığının kökleştirilmesinde de devam ettirildiği ve toplumun bu doğrultuda yeni bir duruşa yönlendirildiği görülmektedir. From prehistoric periods onward, the conceptual appearance of the Turks as a nation has undergone a change due to various geographical and cultural interactions, leading to a divergence from or loss of significance in their original appearance under the influence of diverse beliefs and languages. With the emergence of the concept of nationalism, it became evident that nationalism, as in any society, was influential in Turkish society as well. This trend, manifesting itself from the later periods of the Ottoman Empire, marked the collapse of an empire and, on the other hand, influenced the emergence of the Republic of Turkey as a nation-state. In the discussed study, emphasis has been placed on the effects of nationalist discourses and practices on the Turkish nation and its societal transformation. The interaction of Turkey with its surroundings due to its geographical location and the position it adopted as a result of this interaction are elaborated upon. The process of self-determination through modern, secular, and national motives of a nation subjected to domination by the Treaty of Sèvres is also discussed. The efforts during the War of Independence reveal a comprehensive approach to these endeavors in military, political, cultural, and societal dimensions. Despite a segment of society with submissive policies and ambivalent thoughts, the struggle was carried out with determination. The conceptual context of nationalism is observed to integrate contemporary concepts such as modernization, democracy, and republicanism into Turkish society. The understanding based on national perspective has played a decisive and effective role in both domestic and foreign policies. Within the era of Turkish nationalism, a policy of aggression was not adopted, and in accordance with the principle of "Peace at Home, Peace in the World," it aimed to achieve internal harmony and independence while contributing to global peace.The ethical values that constitute the Republic of Turkey are observed to be sustained, directing the society towards a new stance aimed at ensuring the stability of the Republic and solidifying the independence of the Turkish nation.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=weFMBHaUra8rsS5wi2bmHHAaDCqDsjNlpbI9Le3cjta4uR45bTgepqWIbkeVmQPNhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/6789
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]