Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Cerideleri'nde (1920-1924) saltanat ve hilafet aleyhinde düşünce ve görüşler
Özet
Saltanat ve Hilafetin kaldırılması Yeni Türk Devleti'nin kuruluşu ve kuruluş felsefesine uygun ilerleme aşamasında temel taşlardandır. Her iki makamda gerçekleştirilen köklü değişim Türkiye'nin laik olma yolunda attığı kararlı ve tutarlı adımdır. Türklerin tarih sahnesinde görülmelerinden itibaren saltanat sistemine dayanan yönetim sistemleri bazı değişikliklere rağmen bir gelenek olarak Osmanlı Devleti'nin yıkılışına kadar sürdürülmüştür. Taht mücadelelerine, dolayısıyla iç karışıklığa neden olan saltanat sistemi son dönemlerinde çağa ayak uydurmaktan uzaklaşmıştır. Diğer yandan Hilafet makamı, İslam dini içerisinde vücut bulmuş bir müessesedir. Bu bakımdan hilafetin kaldırılması yalnız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ilgilendiren bir tarihi gelişme değildir.Saltanat ve Hilafet makamlarının kaldırılması kolayca kabul edilen kararlardan olmamıştır. Bu kararların alınması belirli bir sürecin, olgunlaşma döneminin ve kararlı bir liderin yoğun çabasının sonucudur. Bu süreç Milli Mücadele'nin başlamasıyla paralellik göstermektedir. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının başlattığı bu dava, İtilaf Devletleri yanında yer almayı tercih eden, kurtuluşu bu yolda arayan Osmanlı padişahını ve İstanbul Hükümeti'ni hoşnut etmemiş; dolayısıyla hem Osmanlı yöneticilerine hem de İtilaf güçlerine karşı mücadele edilmiştir. Milli mücadelecilerin her geçen gün elde ettikleri başarılara köstek olan Padişah en büyük zararı kendine ve bulunduğu makama vermiştir. Kurtuluşu gerçekleştiren önderler aynı zamanda yeni filizlenen devletin liderleri olmuşlardır. Yeni Türk Devleti kurulurken asırlardır süren ve kötü idare edilen saltanat kendine bu yeni yönetimde yer bulamamıştır. Hilafet makamı da gecikmeli olarak aynı akıbeti yaşamıştır. Asırların verdiği alışkanlık, bazı çevrelerin saltanat idaresinden kopamamalarına neden olmuştur. Bu yüzden saltanatın kaldırılması sonrasında yeni çabalarla bu sistemi yeniden diriltmeye kalkışmışlardır. Meclis içerisinde bu faaliyetleri yürüten milletvekillerine en büyük desteği İstanbul basını vermiştir. Hilafet makamını çeşitli emellerine alet etmek isteyenler, makamda bulunan hanedan üyelerinin de saltanat niyetinde olmaları, Türkiye'nin geleceğini tehlikeye attığından Gazi Mustafa Kemal Paşa ve fikir arkadaşları bu makamı kaldırma kararı vermiş ve Meclis'te gereken desteği görmüşlerdir.Bu iki makama olan antipati süreç içerisinde olgunlaşmıştır. Meclisin ilk açıldığı tarihlerde belirlenen temel hedef saltanat ve hilafet makamlarının kurtuluşudur. 1920-1924 yılları arasında başlangıçta ifade edilen bu hedeflerin aksine gelişmeler yaşanmıştır.Anahtar Kelimeler: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Saltanat, Hilafet, Saltanatın Kaldırılması, Hilafetin Kaldırılması, Mustafa Kemal Paşa. The abolition of the sultanate and caliphate are the cornerstones of the process in which a new Turkish state was founded and in which this state improved in accordance with the foundation philosophy. These radical transformations in both of the positions were the resolute and consistent steps of Turkey to be a secular state. Since the appearance of the Turkish nation in the stage of history, an administrative system that depended on sultanate system had been maintained until the collapse of Ottoman Empire as a tradition despite some of the changes it underwent. The sultanate system, which led fights for throne and domestic turbulence as a result, could not keep up with the time in its final years. On the other hand, the position of caliphate was an establishment that had come into existence in the religion Islam. Therefore, the abolition of caliphate is not a historical development that concerned only the Republic of Turkey.The abolition of sultanate and caliphate positions was not among the easily agreed decisions. These decisions were a result of a certain process, maturing period and vigorous efforts of a resolute leader. This period was paralleling with the emergence of the National Struggle. This movement, started by Mustafa Kemal and his friends, did not pleased The Ottoman padishah and İstanbul government who preferred to be on the side of enemies and sought for salvation in this way and thus a struggle was taken up against both the domestic administration and the enemy. The padishah who hindered the success of the National Strugglers day by day gave the greatest harm to himself and to his position. The leaders who brought the salvation became the leaders of the just emerging state at the same time. While the Turkish state was being founded, the sultanate which had lasted for centuries and which had been badly managed did not find a room for itself in this new management. The position of caliphate also underwent the same fate, though with a delay. A centuries long habit caused some circles not to drift apart from sultanate management. Therefore, following the abolition of the sultanate, they tried to revive this system through new efforts. The press in İstanbul gave the biggest support to the members of the parliament who undertook this activity within the parliament. Because those who wished to use the caliphate position for their own sake and the members of dynasty in this position had the intention of sultanate again, which endangered the future of Turkey, Gazi Mustafa Kemal and his friends decided to abolish this position and they had received the necessary support from the parliament.The antipathy for these two positions matured in time. The basic goal determined when the parliament was first opened was the salvation of the sultanate and caliphate positions. From 1920 to 1924, some developments that conflicted with these formerly stated goals were seen.Key words: Grand National Assembly of Turkey, Sultanate, Caliphate, Abolition of The Sultanete, Abolition of The Caliphate, Mustafa Kemal Pasha.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=RYan9_S-Z7Eir3xdWGXBiBkyQc6zCDfYmari5oyjY4nKJOqwiAOwGhHU_czPT43Hhttps://hdl.handle.net/20.500.12513/6814
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [747]