Güncelliğini Yitirmeyen Bir Sorun Olan Yük Paylaşımına Yeni Bir Çözüm Arayışı: Akıllı Savunma ve NATO
Özet
Akıllı savunma, küresel finansal krizin olumsuz etkileri çerçevesinde İttifak içerisinde eski bir sorun olan yük paylaşımına bir çözüm getirmek amacıyla oluşturulmuş bir kavramdır. 2011'de Rasmussen'in bu anlayış içerisinde isimlendirdiği akıllı savunma zaman içerisinde siber savunma, Birbirine İrtibatlandırılmış Kuvvetler, füze savunma sistemleri gibi İttifak'ın askeri dönüşümünün parçaları olan birçok program ile bağlantılandırılarak İttifak'ın savunma planlama politikasının temel unsuru haline getirilmiştir. Bu makalenin amacı NATO'nun geleceği tartışmaları açısından anlam taşıyan akıllı savunma girişiminin oluşturulmasında ve geliştirilmesinde etkili olan politika ve süreçleri incelemektir. Çalışmada bu kavram Amerikan dış politikasındaki değişimlerin NATO'ya bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Smart defense is a concept which was formed to be a solution for an old issue within the Alliance burden-sharing - in the framework of the negative impact of the global financial crisis. In this sense, Rasmussen named the concept in 2011. Smart defense has been made into a fundamental element of the Alliance's defense planning policy over time, by making many programs connected such as cyber defense, Connected Forces Initiative, missile defense systems which are components of the Alliance's military transformation. The aim of this article is to examine the smart defense which is a significant concept in terms of the future of the Alliance as well as the policies and processes which have been hugely influential on the creation of this concept. In this study, the concept is evaluated as a reflection of the changes of US foreign policy to NATO.